Diyabet ve Diyet Tedavisi

Diyabet, pankreasın çevresel ya da genetik faktörler sebebiyle yeterli miktarda insülin üretememesi ya da ürettiği insülin hormonunun kullanılamaması durumuna denir. Bu yüzden diyabet ve diyet ayrı düşünülemez.

Vücuda alınan besinler enerji için glukoza çevrilir. Normal koşullarda vücudun enerji ihtiyacını karşılamak için pankreas “insülin” üreterek kandaki glukozu kullanır eğer glukoz vücudun enerji ihtiyacından fazla ise karaciğerin yağ deposunda depolanır.

Diyabetli hastaların ise problemi burada başlar. Bilinenin aksine Özellikle “yoğun stres” nedeniyle meydana gelen bu hastalık sonucunda, insülin yeterli üretilemez ya da etki edemez ve kandaki glukoz yani şeker enerji için kullanılamaz.

Bunun sonucunda glukoz kanda kalır ve vücuda enerji sağlanamaz. Kandaki yüksek glukoz nedeniyle de ‘HİPERGLİSEMİ’ dediğimiz ‘YÜKSEK KAN ŞEKERİ’ durumu meydana gelir. Diyabetin iki türü vardır ;

İlginizi Çekebilir: Diyabet Hastalığında Yaşam Kalitenizi Artıracak 5 Tavsiye


Tip 1 Diyabet ( Juvenil Diyabet, İnsüline bağımlı diyabet (IDDM) )

Pankreasta bulunan insülin üretmeyle görevli beta hücrelerinin otoimmün bir süreç sonunda zarar görmesiyle oluşur. Hastaların insülini, hormonun minimum seviyelerde üretildiğinden ya da hiç üretilmediğinden ömür boyu dışarıdan enjekte etmeleri gerekmektedir.

Bağışıklık sisteminin stres, ilaç, virüs gibi nedenlerden kendi hücrelerini yabancı olarak algılaması sonucu saldırması ve tahrip etmesiyle meydana gelir ve 80’lik bir tahribat sonucu belirtiler ortaya çıkar.


Tip 2 Diyabet ve Diyet

Ailesinde diyabetli olanlar, şişman kişiler, 4 kilodan ağır bebek doğuranlar, stresli olan kişilerde görülme olasılığı çok yüksektir. Pankreas oluşan kronik iltihap, pankreas tümörleri, hipertiroidi, akromegali gibi hormon hastalıkları diyabet riskini arttırır.

Tip 2 Diyabet Belirtileri Nelerdir ?

Sık idrara çıkma, çok su içme ağızda kuruluk, yaraların geç iyileşmesi açlık hissi, sık sık infeksiyon gelişmesi, ciltte kuruluk ve kaşıntı, el ve ayak uyuşması

Tip 2 Diyabette öncelik diyet tedavisidir. Yani beslenme ve egzersiz alışkanlığının düzenlenmesi, yaşam tarzında değişiklik birinci başvurulan yoldur.

Bu tedaviye rağmen kan şekeri dengelenemezse oral yoldan haplar kullanılarak şeker düşürülmeye çalışılır. Her şeye rağmen kan şekeri dengelenemediği takdirde hormon iğnelerine başlanır.


Pre-Diyabet (Gizli Şeker, Bozulmuş Glikoz Toleransı)

Normal bir bireyin kan şekeri değerlerinden yüksek, diyabet hastasının kan şekeri değerlerinden düşük kan şekeri değerlerine sahip kişiler prediyabetik olarak tanımlanır.

Açlık kan şekeri 100-125 mm/dl ve OGTT testi sonucu 2. Saatte ölçülen kan şekeri 140-199 mm/dlI arasında ise kişi prediyabetlidir.


Diyabet ve Diyet Tedavisi

Şeker hastalığınının (diyabet) tedavisinde amaçlanan kan şekerini dengede tutmaktır ve bunun için sağlıklı beslenme alışkanlığı edinmek gerekir. Bir çok diyabet hastasının en büyük yanlışı insülin ya da ilaçların dozajını arttırıp çok ve serbestçe yemektir.

Fakat diyabet tedavisinde amaç, ilaç ve insülini mümkün olduğunca son aşamalara indirip sağlıklı beslenme ve egzersizi yaşam tarzı yapmaktır. “Sağlıklı beslenme diyabet tedavisinin temelini oluşturur.”

Bakınız: Hipertansiyon Hastalarına Diyet Önerileri


Diyabet ve Diyette Öğünler

Öğün sayısı, diyabetin tipine, alınan ilaç ya da insüline, egzersizlere ve kan şekerine göre değişiklik gösterir. İnsülin kullanan diyabetliler 3 ana 3 ara olmak üzere toplam 6 öğün yapmaları gereklidir. Bu öğünler içerisinde açlık hissinin oluşmasını beklememek gerekir.

Küçük porsiyonlarda ve düzenli yemek kan şekerini dengede tutar. Öğün atlamak, kan şekerinin dalgalanmasına sebep olur. Kan şekeri 50 mm/dl altına düşerse “HİPOGLİSEMİ” yani ‘DÜŞÜK KAN ŞEKERİ’ meydana gelir.


Kan şekerini farklı gıdalardan alınabilen karbonhidratlar belirler. Bunlar basit ve kompleks karbonhidrat olarak ikiye ayrılır. Basit karbonhidratlar kan şekerini hızlı yükseltip hızlı düşürürken kompleks karbonhidratlar yavaş yükseltip uzun süre dengede kalmasını sağlar.

Bu nedenle Basit karbonhidratlardan (rafine şeker, meyve suları, çikolata, bal, reçel, pekmez, ekmek, yufka, erişte, dondurma vb) mümkün olduğunca uzak durmalı, kompleks karbonhidratlar (pirinç, bulgur, kuru baglagiller, sebzeler, patates, süt ürünleri) tercih edilmelidir. Ara öğünlerde 10-15 gram karbonhidrat tüketiniz.


Diyabeti olsun olmasın herkesin günlük yeterli ve dengeli olacak şekilde karbonhidrat, protein, yağ, vitamin, mineral ve posa alması sağlıklı olmanın ilk şartıdır.

SAĞLICAKLA KALIN. 🙂

Yoruma kapalı.